19 Ekim 2017 Perşembe

FuturİSTanbul 2017

Geçen hafta zihnimi toparlamam epey vakit aldığından yazmak şimdiye nasip oldu...
Zaten Thomas Frey'de aynen böyle demişti konuşmasının başında; 'zihnen alt üst olacaksınız'...
Dünyaca ünlü futuristlerin ağırlandığı Futuristanbul, İTO'nun ev sahipliğinde Zorlu Performans Sanatları Merkezinde gerçekleşti.

Neydi FuturİST?
Yakın, orta ve uzak gelecekteki ekonomik, ticari, teknolojik ve toplumsal  konuların konuşulduğu bir platformdu.
Böylesi bir ev sahipliğini İstanbul Ticaret Odası yaptığı için kesinlikle desteklenmeli ve teşekkür edilmeli, gıyaben şükranlarımı arz etmeliyim; gelen konuşmacılar, organizasyon muazzamdı.



İTO Başkanı İbrahim Çağlar başlangıcı şu şekilde yaptı; Aklımızı robotlara vereceğimize göre gelecek dünyayı inançlarımız belirleyecek. Sonrasında oldukça düşünmemi sağlayan bir cümleydi bu.
Çağlar'dan sonra benim de çok önemsediğim biri olan Thomas Frey konuşmasına başladı.
Keşke elimden gelse de tüm dinlediklerimi sizlerle paylaşabilsem fakat aklımda kalanlardan iz sürmeye çalışacağım...


Thomas  Frey öncelikle geleceğin herkese eşit düzeyde gelmeyeceğinden bahsetti. Ne kadar manidar değil mi?
Bazı ülkelerin arasında yaşanan zamansal farklılığın gelecekte de devam edeceğini ve eşit düzeyde bir gelecek yaşamayacağımızın altını çizdi.
Günün sonunda şu zamanda bile aynı zamanda yaşamadığımız kanaatindeydim. Gelen konuşmacıların ekseriyeti Amerika ve Londra menşeili idi. Ve onların anlattıkları günümüz ile bizim şuan ülkemizdeki günümüz bile farklıydı. Örneğin; son konuşmacılardan biri olan Ben Hammersley mutfağında bulunan Alexa adındaki bir cihazdan bahsetti, yapay zeka ile çalışan, bir nevi küçük sosyal robotunuz...sonra kolunda saat gibi taşıdığı ve gününü onun söylemlerine göre şekillendirdiği Hoopvents'inden bahsetti. Her sabah, o gün kalp gücü ve tansiyonu neler yapmaya elverişliyse onları söyleyen bir küçük yardımcı daha...
Sadece Alexa ve Hoopvents olmadı tabii farklı günümüzü yaşadığımıza kanaat getirmemi sağlayan doneler...
Futuristlerin anlatımları karşısında bilim-kurgu filmlerindekinden ibaret kalan bir gelecek algımız olduğunu gördüm. Katılımcılardan...Ki katılımcılar özel davetiye ile belirlenmiş olmasına karşı seviye buradaydı.
Hak veriyor insan; gelecek herkese eşit olarak gelmeyecek vesselam...


Thomas Frey 2030'a kadar 2 milyar iş sahasının yok olacağı tezini savunuyor.Bunun için gösterdiği deliller de hiç yabana atılası değil. Bunların yerine doğacak yeni gelecek endüstrileri ise 'yok edici 8 sektör' adı altında sunuyor.
Bu endüstrileri bugünün tarihiyle buraya düşmüş olalım ve ömrümüz yeterse gözlemleyelim;

1.si Flying Drones dediği dronlar...Frey, dronlar üzerinde çok fazla durdu. Çünkü dronların bugün bizim bildiğimiz fotoğraf video çekiminden öte bir gelişimsel süreç izlediğini anlattı.
Dronlar sayesinde ilk yok olacak sektörlerden biri taşımacılık, kargo ve dahi lojistik sistemleri...
Ve yine dronlar ile itfaiyecilik, muhabirlik, acil yardım, haritalama gibi sektörlerin de tehlikede olduğunu önesürdü.
Dron taxilerin Dubai'de faaliyet gösterdiğinden de yine bu konuşmada haberimiz oldu. Airbus şuan dünya pazarına satmaya hazırlanıyormuş dron taxileri!
2030 yılında 1 milyar dron olacağını belirten Frey şuan tüm dünyada dronların yasal haklarının neler olacağının tartışılması gerektiğinin altını çizdi.

2. Driverless Technologies diye ifade ettiği sürücüsüz teknolojiler. En kısa sürede işini kaybedecek olanların sürücüler olduğu düşünülmekteymiş.
Galerilerin, araç kiralama şirketlerinin, garajların, otoparkların çok kısa sürede ortadan kalkacağını düşünüyorlar.

3.Trillion Sensor Movement 

4.İnternet of Things


5.3D Printing; Frey'e göre bu 3 boyutlu yazıcılar ile birlikte insanlar çok kısa zaman dilimlerinde evlerini yenileyecek hatta evlerini temizlemek yerine yeni ev basımı yapacaklar! Ne kadar ütopik geliyor değil mi?


6. Contour Crafting; duvarların yok olacağı böylece 2030 larda çok değişik mimarilerin bizi beklediği de tahmin edilenler arasında.

7.Virtual Reality; sanal gerçeklik, bilgisayaralar tarafından simüle edilen ortamların her yeri kaplayacağı artık çok basit bir öngörü. Ve işte bu sanal gerçeklik durumu beni ürkütüyor!

8.Artificial İntelligence; Yapay zeka! şuan tüm dünyanın gözü işte bu muhteşem 8.ci sektörde. Uzun zamandır benimde ilgilendiğim hatta bir projede kullandığım, insan zekasının kopyasını üreten bilim insanlarının en iyi eseri denilebilir şimdilik...
Her bir başlık aslında uzun uzun üzerine konuşulası olsa da en çok ilgimi çeken tabiki yapay zeka olmakla birlikte bir başka blog konusu olarak şimdilik kısa tutalım...

Genel itibariyle tüm futuristlerden aldığım elektrik onların gelecekten korkmadıkları bilakis tüm bu gelişmeler bir çok insanı işsiz bırakırken bir çok yeni iş sahası açacağı yönünde oldu.
Üzerini önemle çizdikleri husus ise inovasyon oldu. Yani yeni teknoloji çağında çok hızlı gelişime ve değişime açık olabilme sürecimiz..


Thomas Frey konuşmasını tamamladıktan sonra sıra Independent'ın yardımcı editörü ekonomist&futurist Hamish McRae' ye geldi.
Ekseriyetle küreselleşme vurgusu yapan McRae, dünya dengelerinin ekonomik açıdan değişeceğinden dem vurdu. Dünyanın en büyük ekonomisi olacak olan Çin, Hindistan ve Endonezya ile ilgili konuştu uzun uzun...
Canım ülkemin doğum oranlarının düşüşünü ve buna bağlı olarak nüfus oranlarımız, ekonomiye katkımız derken 3 çocuk şart söylemine bağlandım zihnimde. Kesinlikle ülke politikası haline getirilmesi gereken bir nokta olduğu kanaatine bir kez daha vardım .Fakat yine de bir teselli verdi McRae; kadınlarımızın iş gücüne katılımının düşüklüğü sebebiyle gelecek dünyada 12. sırada kaldığımızı eğer kadınlarımızı da iş hayatına katarsak bu sıralamanın daha da yukarılara çıkabileceğine değindi.

Ve bir avrupalı olarak Hamish McRa ve gibilerinin asya ve doğu kültüründen oldukça çekindiklerini gördüm. Zira şuan Amerika ile yarışabilen tek gücün Çin olduğunu düşünürsek asyalılar hakkında herkesin aklında bir soru işareti var gibi...Tüm dünya Çin'in gelecekteki gücünün farkında. Bu onları kesinlikle çok tedirgin ediyor.
Bir doğu ve asya aşığı olarak beni şuandan daha fazla tehdit etmeyeceği kanaatinde olsam da nihayetinde Türki Cumhuriyetlerine Çin'in yaptıklarını düşününce o kadar da emin olmamam gerektiğini farkettim.
Dünya dengeleri derinden sarsılıyor ve güç adeta el değiştiriyor. Avrupa'nın kaybeden tarafta olduğunu iyice dile getiriyoruz artık.
Sosyal medya analizi yine McRae'nin dikkat çektiği hususlardan biri. Avrupalı devletlerin hiç birinin sosyal medya şirketlerine rakip bir şirket çıkartamayışları bu şirketlerin hepsinin Amerika ve Çin'in elinde oluşu yine Avrupa'yı geleceğe karşı tedirgin eden unsurlardan biri.
McRae'de bu veriler analizinde konuşmasını tamamlıyor.


Konuşmacıların en dinamik ve heyecanlısı Ben Hammersley ise ingilizceye yeni eklenen bir tabirden bahsederek başlıyor ; ''The Meat Puppets'' yani et kuklaları, bunu gelecekte işleri ellerinden alacak insanlar için kullandıklarını ne yazık ki belirtti.

Gelecekle ilgili fikirlerini beyan ederken meslek gruplarından içerisinde psikomotor beceri gerektiren, duyusal ve sağ duyu gerektiren işlere teknolojinin hiç bir sekte vuramayacağından bahsetti.

Sorular dönüp dolaşıp nedense hep eğitime bağlandı.
Katılımcıların ekseriyeti eğitimci olmasa da herkesin aklına gelecekten eğitimin nasıl etkileneceği oldu.
Neredeyse tüm katılımcılara sorulan bu sorunun cevabını bütün konuşmacılar Michio Kaku ile benzer şekilde cevapladılar....
Gelecekte görev kaybına en az uğrayacak meslek grubu insanları öğretmenler olacak. Evet robotlar ders anlatabilecek fakat hiç bir zaman bir öğretmen yerine konulamayacaklar.
Zira eğitim, insan üzerinden nakledilebilen bir kavram olduğu kanaatindeyim naçizane. Futuristler de aynı düşüncedeki aşağıdaki tablo ortaya çıkmış.



Ben Hammersley'in akabinde Dr. Şeref Oğuz, Müfit Can Saçıntı ve Hakan Tetik ile panel ortamı oluşturuldu ve samimi bir türk sohbeti başladı.
Hepsi de çok kıymetli yerlere dikkat çektiler;özetle, gelecekten umutlu olduğumuzu, geleceğe bizim ne taşıyacağımızı ve bize ne kalacağının üzerinde durdular.




Tüm gün süren bu beyin fırtınalarından bize kalan; geleceğe dair öngörü sahibi olmak aslında müminin feraset sahibi olmasıyla eşdeğer bir algıdır vesselam...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder