31 Ekim 2016 Pazartesi

Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi- Majidi

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben nacizane sanat sever bir pozitif bilimciyim. Bu ayrım beynimizin hangi loplarında iddialı olduğumuzu gösterebilmek adına önem taşıyor.

Bundan sonra...

Biz dün, 5 yıl beklediğimiz Mecidi'nin filmini izlerken meğer ortalık baya ayağa kalkar olmuş... Filmi tavsiye edenler ve men edenler şeklinde ciddi bir kutup oluşmuş. 
Filmi izlediğimi sosyal medyada paylaşmamdan sonra hatrı-fikri sayılır insanlarımdan mesajlar almaya başladım... sonrası okumaya koyulmaca oldu.

Öncelikle filmi yeren grupta da öven grupta da önemsediğim yazarlar var. 

İnsanın bu film hakkında çok da kolay k(t)anı oluşturabilmesi mümkün değil. Net!

Bir kere teoloji ilmine sahip olmadan hiç bir din adamı bu filmi yadsıyamaz yada onaylayamaz demiş Yusuf Kaplan. Amenna kesinlikle katılıyorum. Bunu bilmek için de biraz akademik bilgi yeterlidir. Bu yüzden ilahiyatçılardan bilmem kim hocalar onaylamış denmesi benim için de bir anlam ifade etmiyor. Dini perspektiften bakmakla film hakkında olur yada olmaz diyemezsiniz. Her şeyin bir ilmi olduğu gibi sinemanın da bir ilmi var. Ondan da anlamak gerekiyor. 

Film hakkında kendi düşünceme bakıyorum. Bölük hissediyorum kesinlikle. Ne o tarafa ne bu tarafa...

Hatta bir kere daha izlemeye niyetliyim daha farklı perspektiflerle...

Öncelikle Mecidi'nin dünya literatürene geçmiş müslüman bir yönetmen olması bakış açımıza subjektiflik katıyor. Sadece bir Hollywood yönetmeni çekmiş olsaydı filmi farklı olacaktı herşey...
Fakat yine Mecidi'nin şii bir müslüman yönetmen olması işleri karman-çorman ediyor.
Filmin yönetmeni bir şii ise tabiki onun gözünden Peygamberimiz (s.a.v) anlatılacak. Ben bundan doğal bir şey göremiyorum. Basit bir neden-sonuç ilişkisi aslında sadece.
Bir şii inandığı şekilde peygamberini anlatıyor.
Mustafa Akkad kendi inandığı şekilde anlatıyor Çağrı filmini yapıyor.


Tabii aynı Mustafa Akkad hayatının son on yılını Selahaddin Eyyubî'nin hayatını konu edecek bir film için sponsor arayarak geçiriyor ve bu film için İstanbul Büyükçekmece'de bir set kuruyor ancak sponsor bulamadığı için ABD'ye dönüyor!
Bunu da söyleyelim lütfen. (Bence biraz özeleştiri hepimize farz)
O zaman lütfen bir de ehli sünnet peygamberini anlatsın!


Beklediğim itikadi yanlışlıkları müthiş bir filmde izlerken benim içimden sızı geçiyordu. Böyle bir filmi ehli sünnetin çekemeyiş sızısı. Nedeni...
Bu yüzden evet filmde bizim de büyük seslerle AMA!!! dediğimiz yerler oldu.
Mesela Emevi Haşimi durumunun kronolojik olarak yanlış verilmesi gibi...
Ebu Talip'in tebliğ yapması gibi... 
Bunlar filmde bana batan Şia etkileriydi.
Efendimiz s.a.v in saç, el ve hatta kısmi bakışları...sıkıntı doğuran yerlerdi. KABUL
Sonra Efendimizin doğumuyla meydana gelen mucizeler hilaflı bir konudur islamda. Buraya da değmiş Mecidi.
Tabiki değecek-değinecek-batacak daha en başında ayrılıyoruz adamdan Şiilik ve Ehli Sünnet üzere diyoruz. Bundan sonrakiler Şiiliğin gereklilikleri ve Ehli Sünnetin gereklilikleri. Bu yüzden yazılanların kalabalıklarını anlayamıyorum. Daha benim yazmadığım bir sürü sizi- inancınızı rahatsız eden kareler görebilirsiniz filmde. Fakat ben zaten bunu bilerek gitmiştim filme. Kimler Mecidi'den Ehli Sünnete uygun bir film bekliyordu ki?? Bir hristiyan veyahut yahudi çekmiş olsaydı filmi gitmeyecek miydim? Yine gidecektim ne söylemek istemiş diye. Önemli olan filme ne bulmaya gittiğinizdir bence...

İslam tarihini veya peygamberin hayatını Mecidi'den veyahut başka bir yönetmen yazar vs..den öğrenme meylindeyseniz orası bambaşka... 
Asıl gaflet ve konuşulası yer de burası zaten. 
Bizler gördüklerimizi duyduklarımızı araştıran doğruluk derecesini tartabilen müminler olamadık. İslamda buna feraset sahibi mümin deniyor.
Gitmeyelim çünkü biz islam tarihi bilmiyoruz, gitmeyelim çünkü biz siyer dersi hiç görmedik, gitmeyelim çünkü dinler arası diyalog hususlarına dair şerri hiçbir meseleyi irdelemedik. Men eden yazarların eleştirmenlerin korktukları yer tam da burası. İnsanlar dinini ve dahi peygamberini bilmiyor, tanımıyor. Haklılar!
Bu filmde gördükleri her şeyin doğru olduğunu varsayacaklarsa gitmesinler. Evet.

Ben gözünü, dilini sevdiğim bir yönetmenin filmini izlemeye gittim. Görüntü yönetmenini izlemeye gittim. Soundları duymaya gittim ki her biri bir harikaydı.Gittiğime değdi mi diye sorarsanız kesinlikle değdi. Ben zaten Mecidi'den Şia Peygamberi anlayışını anlatacağını bekliyordum onu da bulduğumu söyleyebilirim.