Sadece söz değil yazıda uçar geriye Ah! kalırmış. Hiç bir
'uçan' yazım dün ki kadar yakmadı canımı. Ayşe Şasa
hanimefendimin vefat haberini aldığım gün ki hissiyatı
yüklemeye çalışmıştım kelimelere... Fakat istenmedi ki tek
bir yanlış tuşa basmamla tüm yazım tabiri caizse uçtu. Belî
dedik, belî...
Merdivenler var önümde her basamağında incecik mumlar yanan.
Sonunda Ayşe Şasa hanımefendinin dairesi. Yukari çıkmak
istiyorum, o sırada apartman görevlisi yaklaşıyor yanıma Ayşe
Şasa 'nin artık orada olmadığını söylüyor. Nasıl diyorum
nasıl, o hastanede gelecek. Ayrıca kendisinin misafirlerini
rutin olarak ancak 14:15 civarlarında kabul ettiğini
hatırlatıyor...
Ve uyanıyorum.
Allah hayr etsin telkinleriyle yüreğim pır pır ediyor. Hemen
Ayşe ablanın yattığı hastaneyi aramaya niyetlenirken bir
haber geliyor: "Ayşe Şasa Rabbisine kavuştu." Vuslat gerçekleşti yani? Beklesemde rüyanın etkisiyle haber ağırlaşıyor. Şok etkisiyle inna lillah ve inna ileyhi raciun
diyebiliyorum. Nasıl? Bu rüyayı neye yoracağım ben
şimdi? Vedaya mı?
Gözümü açar açmaz aldığım bu haber ile devam eden bir gün;
payimda tefekkür, hatıra ve bir parça sızı...
Küçük bir çocuktum babam kulağıma "bu teyze hasta bir
teyzeydi ve kendini tasavvufla iyileştirdi" dediğinde.
Tasavvufun ne olduğunu dahi bilmeyen ben onun herşeyi
oldurabileceğine inanmıştım. Sonrasında sağlıklı görünen
teyzeye bakarak "neyi varmış ki" demistim. "Ruhsal..." diye
fısıldamıştı babam. Kendimi ve rabbimi bilme idrakim genişleyince ilk işim Ayşe ablayı tekrar keşfetmek
olmuştu. Özellikle Bir Ruh Macerası adlı kitabından sonra
evinin yolunu tutmuştum. Beni o meşhur defterine (o deftere birileri de onun kadar değer verse saklansa keşke) ekleyerek ihvanından saymıştı. İlginç seyrû sûlkum onu hayrete düşürmüş ondan sonrasında sık sık görüşmeye başlamıştık. Ta ki akciğerine metastaz yapan habis ile mücadelesinde bitap düşene kadar.
Gördüğü kanser tedavisini anlatırken "sakat bir bacakla
yokuş çıkmak bu benim halim elifcim" derdi. Hic unutmuyorum
bu sözünü. Farkindaliğini. 'Şizofreni ancak bu kadar
farkindalikla ve bu denli teslim oluşla aşılabilir' sohbetimizi hatırlıyorum. İçim
sızlıyor. Bir emanetini de bu fakir de bırakmıştı artık.
Ah! Ayşe ablacım korktuklarindan emin misin şimdi? Teslim
ederken emanetini zorlandın mi öyle merak ediyorum ki?
Fatih camiindeydik bugün bütün ihvanı olarak. Nabi Avcı imtihanım olsa da tüm tören boyunca rahmet herşeyden ağırdı. Cenaze namazını biricik şeyhi Ömer Tuğrul İnancer hoca kıldırdı. Safta en çok Muhyiddin Şekür'ü gördüğümde duygulandım...
Defnetmeye Rauf Orbay'in da yattığı aile kabristanina sahrayi cedite geldik. Yolculuk esnasında Gökdemir İhsan abinin bir kaç davranışı vardı ki...O anlarda bir çok şey hücum etti beynime en önemlisi; ne özel şahsiyetlere dokunmuşsun be Ayşe Ablacim oldu.
Küçük, eski bakımsız bir yer kabrinin zahiri batınine başka inandık. İnsanlar tarafından ihmal edilmiş. Kendinde de öyle değil miydin zaten...
Vasiyetin üzerine bir kaçımız tilavetin bitmesini bekliyorduk. Görevler ifa edildikten sonra kabristan boşaldı. Ve kabrinin başını bizler çevirerek başladık okumalara. Korkmaman için. Hesabında yalnız hissetmemen için.
Biz o haldeyken bir nezaket sahibi ağlamaktan ve sicaktan halsiz kaldığımızı anlamış olacak her birimize su alıp ikram ediyor. Suyun Rabbine de hamd olsun. Suyu dağıtanın varlığına da.
Özlemden gayrı elem yok bize...
Tefekkurlerime seni dahil etmeyi,
hayret vadilerinde elimi tutarak seyri alem etmemizi. 72
yaşında bir nine ile değilde ilme aç bir genç ile konuşuyorum
zannetmelerimi. Yeni bir şey öğrendiğinde heycaninla
paylaşmanı.... Ama olsun. Mutmainim. Mütebessim bakıyorum
vuslatina. Hemen bir hadis düşüyor dimağima; ölen bir kişinin
ardından insanların o kişi hakkındaki ahiret zanlari gerçek
üzeredir. Elhamdülillah. Bakıyorum da herkes senin kavusmani
aynı eda ve de seda içerisinde karsiliyor.
Çileli yokuslarin bitti ablacim.
Ödediğin kefaretler, son
nefesinde ecrin sana gösterildiginde "değdi" dedirttimi?
Meşhur koltuklarındaki sohbetlerimiz
yetersiz geliyor adıma, senden daha çok daha çok
istifade etmeliydim. "Şekerim" ifadelerini daha çok
duymaliydim. Sonra efendimin
müjdesi su serpiyor yüreğime kişi sevdikleriyle beraberdir. Onlarla hasr olur.Ne guzel bir
tesellidir bu.
Rahmet et, merhamet et allahım ona.
Makamını ali olanlardan eyle
Setr isminle muamele et rabbim ona
Korktuklarindan emin eyle onu.
Ananem samimiyetinde bir fatiha.