11 Ekim 2012 Perşembe

"Safları sık tutalım"

Baharın en güzeli ;son kalanı, şehirlerin en güzelinin en dokunulası; Beyazıt’ında okunası…

Hasta haliniz ile Beyazıt’ın İstanbul’un havasına göre birkaç derece daha soğuk olması bile can oluşuna engel değil. Aynı sonbaharın hasta edişine rağmen canan olması gibi…
Kulağımda kaçıncı kez tekrarladığını bilmediğim Sonbahar,göynümde O,zihnimde kalemi şaad olsun Nazan Bekiroğlu hanımefendinin büyük annesi ile büyük babası, kalbimde efendimin müjdesi… bu hal ile Beyazıt camiine koşuyorum cemaate yetişmek maksatlı.

Süleymaniye’ye duyduğumuz özlem bitti derken Beyazıt’a başladı vesselam. Yani Süleymaniye’de biten restorasyon çalışmaları Beyazıt camiinde devam eder oldu. Olsundu. Aşkı olana ne gerekti?

Yalnız camiye girerken ki muhabbetim namazdan sonra yerini hüzne bırakıyor.

Neden mi?

Küçüklüğümden zihnimde kalan hatıradır imamın cemaate hitabı; ''safları sık tutalım''.
Hafif sert bir tonlama olurdu bu ikazda. Öyle kazınmış olacak ki bu söz hatırıma kendimi bildiğimde ilk işim bu sözdeki kastı araştırmak olmuştu. Meğer ne önemliymiş omuz omuza durmak huzurda. Efendimiz(s.a.v) "Safları düzgün tutun, omuzları bir hizaya getirin, boşlukları doldurun, safa girerken kardeşlerinize, ellerinizi hafifçe dokundurun, şeytana açık yerler bırakmayın. Kim safları sık tutarsa Allah onu hayra eriştirir. Kim de saflar arasında boşluk bırakırsa Allah onu hayra eriştirmez." (Müslim,Ahmed b. Hanbel, III, 154-260) buyurmuştu.

Yine Efendimiz(s.a.v) "Meleklerin Rabbleri indinde saf tutmaları gibi siz de saf tutmaz mısınız?" Biz: "Melekler nasıl saf tutarlar?" dedik. "Onlar dedi, ön safları tamamlarlar ve safda muntazam dururlar." (Müslim, Salat 119, (430); Ebu Davud, Salat 94)

(Bayanlarda ise makbuliyetin daha ziyade son saf olduğu rivayet edilir.)

Ve yine Müslim’den aklımda kalan "Eğer birinci safta ne olduğunu bilseydiniz, mutlaka kur'a çekilirdi.''buyurmuştu Efendim.
Hatırımda ise safları sık tutmanın önemine dair daha bir çok rivayet…

Biz ise bugün cemaatle saf tutmak ne demek bilemedik…
Bayanlar mahlinde mi cereyan ediyor bu hal sadece bilemiyorum. Ancak erkekler tarafında sanki bu kadar gayrılık olmuyor diye zan ediyorum.

Bu ilk de değil halbuki bu bilememezliğe şahitliğim..
Benim bilememezliğim ise ; neden insanlar bir iki adım ön tarafa gelmeye,kardeşinin omzuna değmeye imtina ediyorlar ?
Bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder